Toplam Alkalinite Tayini Ölçümü
Alkalinite belli bir pH değerine kadar suyun kuvvetli asitler ile tepkimeye girme kapasitesine denmektedir. Bu nedenle ölçülen alkalinite değeri, kullanılan pH değerine bağlı olarak değişir. Toplam alkalinite tayini, atıksularda ve doğal sularda çok kullanılan önemli bir analizdir.
Göller, akarsular, dereler ve denizler gibi yüzeysel sularda alkalinite değeri, suyun içinde bulunan bikarbonat, karbonat ve hidroksit miktarının bir fonksiyonu olduğu için, sözü edilen bileşiklerin konsantrasyonunun bir ölçüsünü ifade etmektedir. Yapılan alkalinite ölçümlerinde fosfatlar, silikatlar ve boratların da katkısı bulunmaktadır.
Su ve atıksu arıtma süreçlerinin kontrol edilmesinde ve değerlendirilmesinde alkalinite ölçümleri esas alınmaktadır. Evsel atıksular, içme suyu temini için kullanılan suların alkalinitesinden farklı bir bir alkaliniteye sahiptir.
Alkalinite, suyun asitleri nötrleştirme gücüdür ve öncelikle sularda bulunan karbonat, bikarbonat ve hidroksit içeriğinin bir fonksiyonudur. Yüzey sularında bulunan alkalinite kaynakları karbonat, bikarbonat, hidroksit, borat gibi zayıf asitler, fosfatlar ve silikatlardır. Çevre mühendisleri tarafından alkalinite çok önemli bir konudur.
Alkalinite ölçümlerine genel olarak iki çeşit alkaliniteden söz edilmektedir: Fenolftalein alkalinitesi ve metil oranj alkalinitesi. Toplam alkalinite, bu iki alkalinite değerinin toplamı olarak ifade edilir.
Suların kirlenmesi, neticede insan faaliyetlerinden kaynaklanan etkiler sonucunda ortaya çıkan bir problemdir. Bu durum yüzey sularının kullanımını kısıtlamakta veya engellemekte, asıl önemlisi ekolojik dengeyi bozmaktadır. Çevre kirlenmesinden en hızlı, en fazla ve en kolay etkilenen sudur. Bütün kirliliklerin temizlenmesinde suyun kullanılması bunda önemli bir faktördür. Suların kirlenmesi ise ekolojik döngülerin bozulması ile ilgilidir. Yağmur suları ile birlikte kükürt, azot ve karbondioksit toprağa karışmakta, topraktan da yeraltı sularına karışmaktadır. Yine havaya karışan birçok kirletici madde, oksijen, ışık ve ultraviyole ışınların etkisi ile parçalanmakta ve toprağa inerek yüzey sularına karışmaktadır.
Bu nedenle yetkili laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilen toplam alkalinite ölçümleri büyük önem taşımaktadır.