Aloe vera bitkisi tropik ve subtropik iklim koşulalrında yetişen bir bitkidir. Özsuyunda 18 çeşit amino asit, on iki çeşit vitamin ve yirmi çeşit mineral bulunmaktadır. Acı bir tadı olan aloe vera bitkisi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından seçilmiş tıbbi otlar listesinde yer almaktadır. Bu yüzden de aloe vera bitkisi günümüzde kozmetik ve tıbbi amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Afrika kökenli olan aloe vera artık dünyanın her yerinde yetiştirilmektedir.

Ancak bu kadar yaygın olarak tıbbi amaçlar için kullanılsa ve güvenli olduğu kabul edilse de, bu bitki bazı durumlarda olumsuz etkilere neden olmaktadır. Sadece alerjik insanlarda değil herkeste bir takım yan etkiler yarattığı gözlenmiştir. Özellikle yabancı maddeler ile karışık aloe vera ürünlerinde bu tür problemler ortaya çıkmaktadır. Uzun süreli ve çok yüksek dozlarda kullanılması halinde, aloe vera yan etkilere sahip bir bitkidir.

Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde aloe vera yapraklarından yapılan aloe özünün, kanserojen etki yarattığı kanıtlanmıştır. Bu problem, içeriğinde bulunan aloin maddesinden kaynaklanmaktadır. Bazı aloe vera ürünleri daha fazla aloin içermektedir. Bu nedenle uzmanlar aloin içermeyen aloe vera ürünlerinin daha güvenli olduğunu söylemektedir.

Kısaca HPLC denilen cihaz (High Performance Liquid Chromatography, Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi cihazı) analitik ayırma teknikleri amacı ile kimyasal analizlerde yaygın olarak kullanılan bir cihazdır. Oldukça duyarlı olması ve kantitatif tespitlerde kolayca uyarlanabilir olması sayesinde, uçucu olmayan veya sıcaklıkta kolayca bozunabilen bileşiklerin ayrılmasında kullanılmaktadır.

Akredite olmuş laboratuvarlarda, kimyasal testler kapsamında HPLC yöntemi ile aloin analizleri yapılmakta ve bu çalışmalarda ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan standartlara ve dünya genelinde kabul gören test yöntemlerine uyulmaktadır. Laboratuvarlar bu şekilde daha güvenilir ve tarafsız bir hizmet vermektedir.