Azot Miktarı Tayini
Sularda bulunan azot formları genelde organik, amonyak, nitrat, nitrit ve azot gazıdır. Canlıların yaşamlarını sürdümeleri için protein gibi azotlu maddelere ihtiyaç bulunmaktadır.
Sanayi tesislerinin atıksuları, biyolojik arıtma amacı ile, atıksularda yeterli nutrient maddeler olup olmadığını tespit etmek için, azot ve fosfor açısından analiz edilmektedir. Genelde nitrat ve amonyak şeklinde bulunan anorganik azot, yeşil bitkiler tarafından fotosentez sırasında kullanılmaktadır. Doğal sularda azot miktarı sınırlıdır. İçeriğinde azot bulunan atıkların doğal sulara karışması, alg büyümesini hızlandırmaktadır. Ayrıca sudaki canlılar üzerinde zehirleyici etki yaratmaktadır. Labortauvar ortamında analitik olarak organik azot ve amonyak birlikte tespit edilmekte ve toplam azot miktarı belirlenmektedir. Buna Kjeldahl azotu ismi verilmektedir.
İçme suları, kullanma suları, yüzeysel sular ve kirlenmiş su kütlelerinin içeriğinde çeşitli organik ve inorganik azotlu bileşikler bulunmaktadır. Bunlar ölçülerek, suyun kalitesi hakkında karar verilmektedir. Örneğin, içme suyunda amonyak görülürse, bu suya kanalizasyon sularının karıştığı anlaşılır.
Sularda ve atıksularda bulunan başlıca azot bileşikleri azalan oksidasyon kademesine göre şu şekilde sıralanabilir: nitrat azotu, nitrit azotu, amonyak azotu ve organik azot. Bunların yanı sıra azot gazı da azot çevrimine katılırlar.
Çeşitli azot türlerinin ölçümünde, analiz yapılan su örneğinin kirlilik derecesine ve konsantrasyonuna bağlı olarak farklı yöntemler uygulanmaktadır. Ancak bütün analiz sonuçları, azot cinsinden verilmektedir.
Gıda ürünlerinde protein miktarı tayin edilirken de birçok yöntem yanında Kjeldahl yöntemine başvurulmaktadır. Bu yöntemlerin esasını, gıda maddelerinde bulunan azotun büyük bir kısmının proteinlerde bulunduğu teşkil eder. Azotun proteinler içindeki oranı sabit olduğu için, azot miktarı tespit edilerek gıda içindeki protein oranı belirlenir.
Laboratuvarlarda, kimyasal testler kapsamında azot miktarı tayini de yapılmaktadır. Çalışmalar sırasında ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan standartlara uyulmaktadır.