Mineral yağ aslında bir petrol türevidir ve kolay üretilmesi, çok fazla bulunması ve ucuz olması yüzünden, bebek yağlarından, nemlendiricilere, duş jellerinden, şampuanlara ve çeşitli kozmetik ürünlerine kadar uzun yıllardır kullanılmaktadır. Son yıllarda doğal ürün kullanımı daha cazip gelmeye başladığı için, petrolden üretilen mineral yağların ne kadar sağlıklı oldukları tartışılmaya başlanmıştır. Bir kısım araştırmacılar mineral yağın insanlarda kansere neden olduğunu ve cildin yaşlanmasına neden olduğunu iddia ederken, bir kısım araştırmacılar bunun doğru olmadığını savunmaktadır.

Ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından, mineral yağların rafine edilme şekline göre sınıflandırma derecesi az ve zayıf olan mineral yağların insanlarda kanerojen etki yaptığı kabul edilmektedir. Çok iyi rafine edilen mineral yağların ise insan sağlığı bakımından kansere neden olmadığı kabul edilmiştir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) de çok iyi rafine edilen yağları sadece kozmetik sektörü için uygun görmektedir.

Bugüne kadar yapılan araştırma sonuçları, mineral yağının, sanıldığı kadar zararlı olmadığını ortaya koysa da bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Sentetik maddeler yerine doğallıktan yana olanlar mineral yağa karşı çıkamaya devam etmektedir.

Özellikle gıda sektörü açısından durum daha da tartışmalıdır. Bilindiği gibi mineral yağlardan, gıda sektöründe katkı maddesi olarak yararlanılmaktadır. E905 kodlu parafin, genel olarak şekerleme ürünlerinde ve fast food ürünlerde, ürünlerin daha parlak ve ışıltılı olmasını sağlamak amacı ile kullanılmaktadır.

Yetkili laboratuvarlarda, kimyasal testler kapsamında mineral yağ miktarı tayini çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarda yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve dünya genelinde kabul gören test yöntemlerine ve test kriterlerine uyulmakta ve laboratuvarlarda güvenilir ve tarafsız bir hizmet verilmektedir.