Pestisit Tayini (GC, GC-MS, GC-MS/MS)

Pestisit Tayini (GC, GC-MS, GC-MS/MS)
Pestisit Tayini (GC, GC-MS, GC-MS/MS)

Milattan önceki yıllardan kalan bir papirüs üzerinde bile, bit, pire ve eşek arıları ile mücadele için bazı ilaçların hazırlandığına yönelik bilgilere rastlanmıştır. Yani zararlılar ile mücadele yeni bir konu değildir. On dokuzuncu yüzyılda inorganik pestisitler kullanıldığı biliniyor. 1940’lı yıllarda ise pestisit üretiminde organik kimyadan yararlanılmıştır. DDT bu konuda en çok tanınan haşere öldürücüdür. Bugün bütün dünyada yılda 2 miyon tona yakın pestisit kullanılmaktadır. Bu rakam gün geçtikçe daha da artmaktadır.

Ancak çok fazla ve bilinçsiz bir şekilde pestisit kullanılması yüzünden, toprak, su ve havada ve üretilen gıdalarda pestisit veya kalıntıları kalabilmektedir. Bu arada hedef olmayan başka organizmalar ve insanlar bundan zarar görmektedir. İlk olarak 1950’lerin başında insan vücudunda organik klorlu pestisit kalıntılarına rastlanınca, pestisitlerin ve kalıntılarının önemi üzerinde durulmaya başlanmıştır.

Bir kısım pestisitler herhangi bir zehirlenmeye neden olmazken, bir kısım pestisitler sinir sistemini etkilemekte, kansere yol açmakta, hatta mutasyona neden olmaktadır. Pestisit kalıntılarının temel kaynağı gıdalardır. Bu yüzden 1960 yılında Pestisit Kalıntıları Kodeks Komitesi kurulmuş ve pestitistler tanımlanarak bilimsel araştırma verileri esas alınmış ve gıdalarda bulunmasına izin verilen en yüksek kalıntı değerleri tespit edilmiştir. Ülkemizde de tarımsal üretimde kullanılan pestisitlerin gıdalarda bulunmasına izin verilen en yüksek değerler, çıkarılan yasal düzenlemelerde yer almmaktadır.

Gıdalarda pestisit miktarlarını tespit etmek üzere birçok yönteme başvurulmaktadır. Bunlar arasında en çok tercih edilenlerden birkaçı şunlardır:

  • GC (Gaz Kromatografisi)
  • GC-MS (Gaz Kromatografisi – Kütle Spektroskopisi)
  • GC-MS/MS (Gaz Kromatografisi - Kütle - Kütle Spektrometresi)

 

Laboratuvarlarda, meyve ve sebzelerde pestisit tayini çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca ülkemizde ve yabancı ülkelerde faaliyet gösteren kuruluşlar tarafından hazırlanan standartlara ve dünyada kabul gören analiz yöntemlerine ve test kriterlerine de uyulmaktadır.