Sülfit Tayini
Sülfitler, genelde sülfitleyici maddeler olarak da bilinmektedir. Gıda sektöründe koruyucu madde olarak ve fermente içeceklerin kaplarında kullanılmaktadır. En fazla kullanıldığı gıdalar, fırınlanmış ürünler, kurutulmuş meyveler, dondurulmuş patates ürünleri, çaylar, reçeller, jöleler, deniz ürünleri, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, çorba karışımları, bira ve şarap gibi içeceklerdir. Bir çok lokantanın salata barında, yüksek seviyede sülfit bulunmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği, insan sağlığını ve tüketici haklarını göz önünde bulundurarak, gıda katkı maddelerinin listesini vermiş ve kullanım koşullarını açıklamıştır. Tebliğ ekinde renklendiriciler ve tatlandırıcılar dışındaki katkı maddeleri olarak şunlar sayılmıştır:
- E 221 Sodyum sülfit
- E 222 Sodyum hidrojen sülfit
- E 223 Sodyum metabisülfit
- E 224 Potasyum metabisülfit
- E 226 Kalsiyum sülfit
- E 227 Kalsiyum hidrojen sülfit
- E 228 Potasyum hidrojen sülfit
Tebliğde kullanımına izin verilen gıda renklendiricileri olarak da şunlar sayılmıştır:
- E 150b Kostik sülfit karamel
- E 150d Amonyum sülfit karamel
Bu bileşikler arasında örneğin sodyum sülfit, raf ömrünü uzatan koruyucu madde olarak, işlenmiş et ürünlerinin vazgeçilmezi durumundadır. Çok defa öğün olarak geçiştirilen tost ve pizza gibi ürünlerde kullanılan sucuk, sosis, salam ve pastırma gibi işlenmiş etlerde ve hazır köfte karışımlarında sodyum sülfit bulunmaktadır. Sülfite duyarlı olan kişilerde sülfitler, baş ağrısı, nefes darlığı ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar yaratabilir. Pankreas kanseri, kan kanseri ve kolon kanseri risklerini çok yüksek oranda arttırmaktadır. Çocuklarda beyin tümörüne neden olabilmektedir. Astım hastalarında astım atağını tetiklemektedir.
Yetkili laboratuvarlarda, kimyasal analizler kapsamında sülfit tayini çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarda ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uyulmaktadır.