Kozmetik ifadesi, genel anlamda, ilaç dışında vücuda uygulanan bütün ürünleri kapsamaktadır. Kozmetik ürünlerin başında, saç boyası, oje, ruj, makyaj malzemeleri, el sabunu, deodorant, şampuan, kremler ve çeşitli el losyonları gelmektedir. Bilimsel çalışmalarda orta yaşta yetişkin bir insanın günde ortalama dokuz kozmetik ürün kullandığını ortaya koymuştur. Keza bu çalışmalar, İngiliz bayanların, yılda ortalama 2,2 kg kozmetik ürün kullandıklarını gösteriyor. Ancak unutmamak gerekiyor ki kozmetik ürünlerin neredeyse tamamında çeşitli kimyasal maddeler bulunmaktadır. Örneğin yüz kremlerinin bir kısmında cilt tarafından emilen kanserojen maddeler veya göz farlarında arsenik bulunmaktadır.

Aslına bakılırsa uzmanlara göre kimyasalları cilde uygulamak ve bunların deri yoluyla vücuda alınması çok risklidir. Masum görünen bir deodorantın formülünde 26, bayanların vazgeçemediği bir rujda 28, saçlara hoş görünüm kazandıran bir saç spreyinde 23 çeşit kimyasal madde bulunmaktadır. Elbette bu kimyasal maddeler vücutta çeşitli dönüşümlere uğramaktadır ama kimse bundan endişe duymamaktadır.

Kozmetik üreticilerine göre ürünlerin ve içlerindeki kimyasalların insan sağlığına kötü bir etkisi yoktur ve bunlar güvenlidir. Tüketiciler ürün üzerindeki, ürünün güvenli olduğunu gösteren ifadelerle yetinirler. Ancak üreticiler formüllerini açık etmemek adına bütün içeriği açıklamazlar. Ama yapılan analizlerde kanda ve yağlı dokularda yüzlerce toksik elementin artıklarına rastlanmıştır. Bu nedenle kimyasalları cilt yolu ile almak, yutmaktan çok daha tehlikelidir.

Bu noktada ulusal veya uluslararası akreditasyon kuruluşlarından akredite olan laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilen test, ölçüm ve analiz çalışmalarının önemi çok fazladır. Bu laboratuvarlar fiziksel ve kimyasal analizler kapsamında kozmetik ürünlerde yoğunluk tayini analizleri de yapmaktadır. Kozmetik ürünlerin yoğunluğu da cilt sağlığı üzerinde etkili bir faktördür.

Sözü edilen laboratuvarlar bu faaliyetlerinde, TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar standardına uygun hareket etmektedir.