Azo Boyar Madde Testi
İlk insanların kullandıkları boyalar, metal oksit karışımı killi toprak ve bazı bitkilerin özsuları olmuştur. Bu maddelerin su ile karıştırılarak çeşitli yüzeylere sürüldüğü sanılmaktadır. Eski Mısır’da örneğin, boyalara parlaklık ve sağlamlık kazandırmak için içine yapışkan karıştırılmış, ayrıca boyaları havanın etkisinden korumak için üzerleri mum ile kaplanmıştır.
Genel olarak boyalar anorganik yapıdadır, ancak tekstil sektöründe kullanılan boyar maddeler organik yapıdadır. Boyar maddelerin bir kısmı doğal kökenlidir, ancak büyük bir kısmı sentetiktir. Bunların birçoğu kimyasal sentez işlemleri ile elde edilmektedir.
Boyalar eşyaların dış etkilerden korunması ve güzel bir görünüm alması amacı ile eşyaların yüzeyine sürülür. Boyalar uygulandıkları yüzeyde renk vermesi dışında bir değişiklik yapmazlar. Kazındıkları takdirde yüzeyden ayrılırlar. Boyar maddeler ise kendiliğinden veya uygun tepkime maddeleriyle çekim yaratarak renk veren maddelerdir. Yani boyar maddeler aslında birer kimyasal bileşiktir ve bu şekilde uygulandıkları yüzeye renk vermektedir. Boyar madde ile yüzey dayanıklı ve devamlı bir şekilde birleşir ve yüzeyin yapısını değiştirir.
Kısaca boyalar ve boyar maddeler aynı gibi görünse de tek benzer yanları, ikisinin de renk verici maddeler olmasıdır. Boyalar yüzeyi kaplarken, boyar maddeler yüzey ile bağ kurar.
Bugün tekstil sektöründe kullanılan boyar maddelerin yüzde 80’i azo grubuna girmektedir. Azo boyar maddelerin bir kısmında arilamin bulunmaktadır. Bu madde insan sağlığı açısından tehlikelidir. İnsanlarda kansere neden olmaktadır. Tekstil sektöründe liflerin ve kumaşların renklendirilmesi işleminde kullanılan boyanın ürüne tam oturmasını sağlamak amacı ile azo boyar maddeler kullanılmaktadır. Ancak azo boyar maddelerin içeriğinde bulunan arilamin maddelerden 24 tanesi kanserojen özelliktedir. Bu nedenle Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılması yasaklanmıştır.
Ülkemizde de bu açıdan tekstil ürünlerinde azo boyar madde testleri yetkili laboratuvarlar tarafından yapılmaktadır.