Poliaromatik Hidrokarbonların (PAH) Tayini
Organik bileşikler tam olarak yanmadıkları zaman ortaya çıkan organik yapıdaki bileşiklere poliaromatik hidrokarbonlar, kısaca PAH denmektedir. Su, hava, sigara dumanı, alınan gıdalar ve tekstil ürünlerinin cilt ile teması neticesinde insan vücuduna giren bu bileşikler zaman içinde zehirlenmelere neden olmakta hatta kanserojen etkiler yaratmaktadır. Doğada tespit edilen çok sayıda poliaromatik hidrokarbon bileşikleri bulunmaktadır. Bunların içinde sadece 16 tanesi insan sağlığı için tehlike teşkil etmektedir.
Tekstil sektöründe çevresel problem yaratan en büyük sıkıntı, doğaya bırakılan atıksular ve içlerinde bulunan kimyasal maddelerdir. Bunun yanı sıra, hava emisyonları, kokular, katı atıklar ve enerji tüketimi de belli arıtma işlemlerinde bir takım sıkıntılara neden olmaktadır.
Tekstil sektöründeki faaliyetlerden kaynaklanan toplam emisyon miktarının önemli bir kısmı, terbiye işlemlerinden önce hammadde üzerinde zaten bulunan doğal elyaf, hazırlık kimyasalları, iplik yağlayıcılar ve benzeri maddelere bağlıdır. Bunlar genelde boyama ve terbiye öncesi ön arıtma işlemi sırasında liflerden temizlenir. Bu şekilde yardımcı kimyasalların yok edilmesi, sadece organik maddelerin deşarjını değil aynı zamanda poliaromatik hidrokarbonlar gibi zararlı bileşiklerin de deşarjını sağlar.
Ancak yine de tekstil ürünler üzerinde bir miktar poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) kalmış olabilir. Bu ise cilt üzerinden emilerek insan vücudunda istenmeyen rahatsızlıklara yol açabilir.
Bu yüzden yetkili laboratuvarlar tarafından, yerli ve yabancı yasal düzenlemeler ve yayınlanmış kriterler ve standartlar esas alınarak tekstil ürünlerinde poliaromatik hidrokarbon (PAH) kalıntısı olup olmadığını, varsa ne miktarda olduğunu tespit etmek amacı ile test ve analiz çalışmaları yapılmaktadır.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nde, kanserojen maddeler ve aromatik hidrokarbonlar için sınır değerlerini gösteren tablolar da yayınlamıştır.
Bu testleri yapacak laboratuvarların, güçlü bir teknolojik altyapısı ve eğitimli ve deneyimli bir kadrosu olmak zorundadır.