Oleuropein Tayini
Yapılan birçok araştırma sonuçlarına göre zeytin yaprağının içeriğinde yüzden fazla madde bulunmaktadır. İçeriğinde bulunan en etken madde ise polifenolik antioksidanlardan biri olan oleuropeindir. Oleuropein içeriğinde bulunan eleonik asit, antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikler göstermektedir.
Oleuropein maddesinin, çok sayıda bakteriye karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda tedavi edici etkiye sahip bir antioksidan ve glikozittir. Glikozitler, genelde yapraklarda bulunsa da zeytin ağacının kabuğunda, kökünde ve meyvelerinde de bulunmaktadır. Glikozit yapı, hücre duvarını etkilemekte ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Oleuropein maddesinin tadı, acı ve buruk arası bir tattır. Zeytinin işlenmesi ve yenilenebilir durumda getirilmesi sırasında bu tad meyveden uzaklaştırılmaktadır. Oleuropein maddesinin içeriğinde bulunan elenolik asit, çok sayıda mikroorganizma çeşidini uzak tutma özelliğine sahiptir.
Oleuropein maddesi, insan vücudunda kronik yorgunluk sendromu olarak bilinen rahatsızlığın etkilerini hafifletmektedir. Bunun yanında şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, grip ve kronik halsizlik tedavisinde de etkili olmaktadır.
Piyasada çok çeşitli zeytin yaprağı içerikli bitkisel ilaçlar bulunmaktadır. Bunların içeriklerinde genel olarak yüzde 20’ye kadar oleuropein bulunmaktadır.
Zeytin yaprağı özü, zeytin yaprağının birçok bileşenlerini konsantre olarak içermektedir. Örneğin 1 gram zeytin yaprağında yüzde 5 civarında oleuropein bulunurken, 1 gram zeytin yaprağı ekstraktı içeriğinde bu oran yüzde 20’lere ulaşmaktadır.
Kısaca oleuropein maddesi, doğal bir antimikrobiyel olarak tanınmaktadır. Bu yüzden gıda sektöründe alternatif bir gıda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. İlk kez 1900’lerin başında keşfedilen bu bileşiğin yapısı, ancak 1960 yılında tanımlanabilmiştir.
Yetkili laboratuvarlarda, kimyasal testler kapsamında zeytin yaprağında oleuropein maddesi tayini çalışmaları yapılmaktadır. Bu analizlerde yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlar yanı sıra dünya genelinde kabul gören test yöntemlerine ve test kriterlerine de uyulmaktadır.