Fiziksel ve Kimyasal Analizler
Bir temizlik maddesi olan deterjanlar için yapılan analizler esas olarak üç ana başlık altında toplanmaktadır: Fiziksel ve kimyasal analizler, mikrobiyolojik analizler ve bakterisidal aktivite testleri.
Fiziksel ve kimyasal analizler kapsamında gerçekleştirilen test ve analizlerin başlıcaları şunlardır:
Fiziksel ve kimyasal analizler |
|
Anyonik aktif madde tayini |
TAED tayini |
Katyonik aktif madde tayini |
Aktif klor tayini |
Noniyonik aktif madde tayini |
Hidroksit tayini |
Toplam aktif madde tayini |
Sodyum hipoklorit tayini |
Sabun analizi |
Optik ağartıcı tayini |
Sodyum karbonat tayini |
Fiziksel muayene |
Sodyum tripolifosfat tayini |
pH değeri tayini |
Zeolit tayini |
Yoğunluk tayini |
EDTA tayini |
Viskozite tayini |
Sodyum sülfat tayini |
Toplam asitlik tayini |
Silikat tayini |
Toplam alkalilik tayini |
Sodyum perborat tayini |
Serbest asitlik ve bazlık tayini |
Sodyum perkarbonat tayini |
Suda çözünmeyen madde tayini |
Aktif oksijen tayini |
Nem tayini |
Sanayide kullanılan deterjanlar dört grupta toplanmaktadır:
- Alkali çözeltiler
- Asitli çözeltiler
- Yüzey aktif maddeleri
- Çöküntüyü engelleyici maddeler
Alkali çözeltiler, ağırlıklı olarak yağ ve protein gibi organik kalıntılara karşı etkilidir. Mineral kalıntılar üzerinde ise hemen hemen hiç etkileri yoktur. Oldukça ucuz olan bu deterjanların bakterileri yok etme gücü yüksektir. Ancak çok fazla aşındırıcı etkiye sahiptir.
Asitli çözeltiler, genelde ısıl işlemin uygulandığı işletmelerde, alkali temizlikten önce ve sonra asit temizleme amacı ile kullanılır. Asitli deterjanlar kireç ve diğer mineral taşlarını temizlemede etkilidir, ancak yağ ve proteinlere etki yapmazlar. Materyallerin kabuk tutmuş yüzeylerini temizlemek ve karbonat ve mineral kalıntılarını çözündürmek için kullanılır. Asitli deterjanlar, kullanıldığı yüzeyi çürütme ve bozma özelliğinde olduğu için günlük temizlik işlerine uygun değildir.
Yüzey aktif maddeler, yüzeyleri ıslatır ve ıslak yüzeyin yüzey gerilimini düşürür. Bu şekilde temizlik çözeltisi derinlere daha kolay işler. Yüzey aktif maddeler ayrıca yağları suda kolayca eritebilir. Bu deterjanlar tek başlarına veya alkali veya asitli deterjanlar ile birlikte kullanılabilir.
Çöküntüyü engelleyici maddeler ise, kalsiyum ve magnezyum gibi, sularda sertlik yapan maddeleri bağlar ve tuz oluşturur. Bu şekilde çökelti yapmalarını önler. Bu maddelerin inorganik ve organik çeşitleri bulunmaktadır.
Bu sayılan deterjan gruplarından hangisine girerse girsin, akredite laboratuvarlar tarafından bu deterjanların fiziksel ve kimyasal analizleri, hızlı, kaliteli ve güvenilir bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bütün bu test ve analizler, yetkili laboratuvarlarda, mevcut yasal düzenlemelerin getirdiği kriterlere ve sınırlamalara ve yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara uygun şekilde gerçekleştirilmektedir.
Genelde gıda sektöründe kullanılacak deterjanların şu özelliklerde olması önemlidir:
- Suyun içinde kolayca çözünebilmeli
- Uygun sıcaklık derecelerinde çözünebilmeli
- Yüzeylerdeki organik maddeleri bulundukları yerlerden sökebilmeli
- Temizlenecek yüzeye tamamen yayılmalı ve derinlerine sızmalı
- Yüksek ıslatma etkisi olmalı
- Kalıntıları parçalamalı ve birleşmeleri önlemeli
- Kalsiyum tuzlarının kalıntılarını eritebilmeli
- Yüzeyleri tahrip etmemeli ve aşınmaya neden olmamalı
- Yüzeyden kolayca durulanabilmeli
- Bakterileri yok etma gücü yüksek olmalı
- Çok fazla köpürmemeli
- Dayanıklı olmalı ve etkisini çabuk kaybetmemeli
- Kolay uygulanabilir olmalı
- Çok pahalı olmamalı
- Zehirleyici özellikte olmamalı
Sağlık Bakanlığı tarafından 2010 yılında Deterjanlar ve Deterjanlarda Kullanılan Yüzey Aktif Maddeler Hakkında Tebliğ yayınlanmıştır. Bu tebliğin çıkarılma amacı, çevre koşullarının ve insan sağlığının korunmasını sağlamak için, deterjanların ve deterjanlarda kullanılan yüzey aktif maddelerin tüketicilere sunulmasına yönelik esasları düzenlemektir. Tebliğin dokuzuncu maddesi, yüzey aktif maddelerin test edilmesine yönelik esasları açıklamaktadır. Buna göre testleri yapacak laboratuvarların, TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre yerli veya yabancı akreditasyon kuruluşlarından akredite olmaları gerekmektedir. Laboratuvarlar aynı zamanda mevcut yasal düzenlemelere de uymak zorundadırlar.